Kırılıp dökülen bir anı yaşadığım
Parçaları ayrı şehirler de
Bir şarapneldi, patladı yalnızlık
Sadece kendin vardın menzilde
Bu da şekil iken, o silik mutluluğun
Günden güne eridi gitti ellerinden
Bir yorgan gibi üşüdükçe sokulduğun
Kaskatı kesilmiş bomboş geçmişte….
Kaşıdıkça büyüyen bir kabuk taşıdığın,
Yarısı apayrı bedenlerde
Kartondan yapma bir kayıktı mutluluğun
Karda yamuldu delik yelkeniyle
Bitsin istiyorsun artık bedeli önemsiz
Çünkü yorgunsun artık kalıverdin kimsesiz
Nefes almaz zor artık, bitsin eziyetsin
Susmak istiyorsun artık, kelimeler gereksiz
Susma ne olur susma
Çünkü muhtaçsın haykırmaya
Korkma, korkma
Sıran gelecekti korktukça unutma
Gün yeni doğarken odanın balkonuna
Sabahın ilk kahvesi doluyor yanaklarına
Birkaç saat daha var sislerin çoğalmasına
Bakir telaşlar için insanların uyanmasına
Her Ankara sabahı gibi belki biraz üşüyorsun
Ama olsun, eskiden beri üşümeyi seviyorsun…
Çöpleri karıştıran sokak köpekleri gibi
Kurcalıyorsun fark etmeden geçmişte ki günleri
Çocukluğun sessizce tırmanıyor kucağına
Şöyle bir gülümsüyor kıvırcık saçlarıyla
Babanı andırıyor sanki, bu sessiz duruşuyla
Ve ne kadar eksildiğini hatırlatıyor sana….
Ne kadar güzelmişsin, hayat henüz çırılçıplak
Hiçbir şey el değmemiş, günler birer salıncak
İçinde yer etmiş belli,
Sırtından giren kurşunların..
Ölmek zamanı şimdi.
Elinde kalan son teselli,
Birer birer harcanan umutların.
Durdur zamanı şimdi.
Geriye sar her şeyi.
Hadi vur, parçalansın, göğsünün kafesine.
Dört duvar yankılansın, kalbinin tok sesine.
Acıların gözünden belli.
İçine doğru akan yaşların..
İtiraf zamanı şimdi.
Yerleri dolmuyor belli, kalbinden koparttığın parçaların.
Söndür yangını şimdi.
Küllerinden yarat kendini.
Hadi vur, parçalansın, göğsünün kafesine.
Dört duvar yankılansın, kalbinin tok sesine.
Bağışlanmayı bekleyen, masum günahlarım
Vazgeçmiyor benden kovduğum şeytanlarım
Dolaştırmıyor kanımı, bu yorgun damarlarım
Koruyamıyor beni artık dalgakıranlarım
Durun lütfen, müsait bir yerde öleceğim
Hayat memnun etmedi, iade edeceğim
Durun lütfen, müsait bir yerde öleceğim
Dünya dönecek gene, ben görmeyeceğim
Bir mücevher kutusu içinde anılarım
Yeşile hiç dönmeyen, kırmızı ışıklarım
Durun lütfen, müsait bir yerde öleceğim
Hayat memnun etmedi, iade edeceğim
Durun lütfen, müsait bir yerde öleceğim
Dünya dönecek gene, ben görmeyeceğim
Müzik ruhun gıdasıdır. Edebiyat da öyle. Edebiyat ile müziği birleştiren en önemli faktör de şarkı sözleri. Bazı şarkı sözleri öyle değerli ki, en büyük şiirler kadar etki bırakıyor dinleyende. Pek çok şarkı sözü yazarının ozan olarak anılmasının sebebi de bu sanırız. Bazen kırgınlığımızı dile getirmek, bazen aşkımızı anlatmak, bazen de barış dalı uzatmak için şarkı sözlerine sarılırız. Bazı şarkılar dilimize takılır, nakaratını söyler dururuz ama sözlerinin gerisini unuturuz. Şimdi bütün şarkı sözlerini tek tıklamayla önünüze seren bir site var -> Sarki-Sozleri.Net
Bu SiteYerli ve yabancı şarkı sözlerini, sanatçıların biyografilerini, şarkı sözü notalarını, müzik haberlerini, akor-tab bilgilerini ve popüler şarkıların çevirilerini www.sarki-sozleri.net'te bulabilrisiniz.
sonunda müzik ödevi bitti (ve bizim müzik hocası din dersi işliyo .d )